New York'a taşındığımdan beri çok seyrek paylaşımlar yapabiliyorum. Bunun sebebi süper meşgul bir insan olmam değil, kaldığım evde fırın, mutfak malzemesi vs olmaması. (Bunu galiba daha önce yazdım ben, ama olsun) Hal böyleyken çok sıkıcı bir yemek skalam oldu. Dışarda yemiyorsam neredeyse her gün aynı şeyler :D Arada bir ufak ufak da olsa yeni şeyler denemeye çalışıyorum veya en azından daha az sıkıcı yemekler yapmaya. Tabi bir de bunların tavada yapılıyor olması lazım :D Bir de tek ben yiyeceğim için hiç uğraşasım gelmiyor, sonuçta yemek paylaşınca güzel olan bir şey.
Benim New York sıkıntılarımı bir kenara bırakalım, geçelim bugünkü tarife. Öncelikle somondan başlamak istiyorum ve bu konu hakkında söyleyeceklerim var. Marketlerden aldığımız, o mis gibi sandığımız kocaman Norveç somonları çoğumuzun bildiği gibi farm-raised yani çiftliklerde üretiliyor ve çiftliğin şartlarına göre yararından çok size zarar verme olasılı da var. Şimdi araştırdıklarım sonucu bu konuda öğrendiklerimi bir özetleyeyim:
- Çiftlikte yetişen balıklardaki hastalık oranı daha yüksekken vahşi avlanan balığınki oldukça düşük.
- Çiftlik balığı daha düşük omega-3 içerirken daha fazla yağ içerğine sahip, vahşi balık omega-3 içeriği olarak daha yüksek ve daha az yağlı.
- Çiftlik balığında fazlaca toksik içeriğe rastlanmış.
- Çiftlik balıklarını hastalıklardan korumak için antibiyotikli yemler ile besliyorlar.
- Çiftlik balıklarının yemlerinde haşere ilaçları vs bulunma ihtimali yüksek oluyor.
- Çiftlik somonlarına vahşi somonun rengini vermek için ekstra kimyasal içerikli yiyecekler veriliyor, böylece eti biraz pembemsi bir hal alıyor.
Tabi tüm bunlar sadece somon için değil, o hüplete hüplete yediğimiz karidesler, kalamarlar ve diğer deniz ürünleri için de geçerli.
E ne yapalım, yemeyelim mi balık şimdi derseniz inanın ben de bilmiyorum. Böyle şeyleri okudukça, öğrendikçe hiçbir şey istemiyor zaten insan. Burda vahşi avlanmış balık bulmak mümkün ama Türkiye'de hiç denk geldiğimi hatırlamıyorum. Bu aşamada sanırım yapılacak şey çiflik balığı da olsa organic sertifikalı, antibiyotik vs kullanmayan bir üretici bulmak. Bu konuda hepimize bolşans. Türkiye gibi insan sağlığı, hayatanın zerre değeri olmayan ülkede böyle bir şey bulabilirsek çok şanslıyız.
Hadi oldu da denk geldik diyelim, vahşi somonu çiftlik somonundan nasıl ayırt ederiz?
1. Renk: Vahşi somon daha parlak, daha kırmızımsı bir somon renginde oluyor. Çiftlik somonu daha soluk ve pembemsi.
2. Yağ dokusu: Somonun o beyaz beyaz çizgilerini hepimiz biliriz, işte o yağdan oluşan çizgiler çiflik somonunda çok belli ve beyaz beyazken vahşi somonda belli belirsiz, incecik oluyor.
Tüm bunlardan sonra hala somon pişirmek isterseniz tarife geliyorum. Somon yerine güvendiğiniz başka bir balık tercih edebilirsiniz.
Yine somon veya balık yerine protein tercihinizi organic yumurta, tavuk veya hindiden yana kullanabilirsiniz. Bu sosla hindi de tavuk da çok yakışıyor. Yumurtaya sadece kırmızı biber serpiştirin yeter haha.
Avokado soslu makarna ne?
Avokadolu soslu makarna, efendim, yapılışı oldukça basit, kendisi oldukça lezzetli bir alternatif. Ilık veya soğuk tüketebilirsiniz ve dediğim gibi poşe yumurta ile de oldukça gideri var. Mutlaka deneyin.
Akçaağaç şurubu?
Bu maple syrup denen pankeklerin üstüne döke döke yediğimiz şurup. Türkiye'de bulunuyor bazı marketlerde ve internet sitelerinde. Bulamasınız mı? Hiiiç dert değil, ballı yapın. Zaten oldukça basit bir sos. İstediğiniz gibi oynamak da serbest. İsterseniz hardal ekleyebilir veya biraz soya sosu ekleyebilirsiniz.
Avokado Soslu Makarna ve Akçaağaç Şurubu Soslu Somon
Avokado Soslu Makarna
Avokado Sosu
4 kişilik
3 orta boy, yenecek kadar yumuşamış ama hala yeşil ve formda olan avokado
2 yemek kaşığı yoğurt (tercihen süzme)
1 küçük limon veya misket limonu suyu
1 diş sarımsak (rendelenmiş veya küçük küçük doğranmış)
Karabiber
Avokadoları blendır veya rondodan geçirip pürüzsüz bir hale getirin. (Bende bu aletler olmadığı için çatalla ezdim, fotoğraftaki gibi birazcık pürüzlü oldu)
Avokado püresine misket limonu suyu, yoğurt, tuz, karabiber ve sarımsağı ekleyip tekrar rondoda veya elinizle bütün malzemeleri tamamen karıştıracak şekilde karıştırın.
Tercih ettiğiniz, önceden haşladığınız makarnayla sosu karıştırın. (Ben tambuğday makarna kullandım)
Akçaağaç Şurubu/ Bal Soslu Somon
1 diş ince rendelenmiş sarımsak1 yemek kaşığı elma sirkesi veya kırmızı şarap sirkesi
1/4 bardak akçaağaç şurubu veya 2-3 kaşık bal (4-5 kaşık su ile seyreltilmiş)
tuz
350-400 gr Somon (veya tavuk, hindi vs)
Somonu pişirmek için yağ (ben çok az sızma seytinyağı kullandım, balığın kendisi yağlı zaten)
Akçaağaç şurubu veya balı sirke, sarımsak, tuz ve sevdiğiniz baharatlarla karıştırın.
Kalın tabanlı bir tavayı zeytinyağı ile hafif yağlayın. Isıtıp somonları bırakın ve üzerine bir kapak kapatarak 10 dakika kadar kısık ateşte pişirin. Daha sonra ateşi orta seviyeye yükseltip sosu dökün ve yine kapağı kapatıp 5 dakika pişirin. Daha sonra kapağı alıp, sosu karamelize olup katılaşıncaya kadar orta ateşte pişirin. Somonun yüzü hafif kızaracak ve karamelize olacak ama isterseniz benim fotoğraftakilerden biraz daha fazla tutabilirsiniz tavada, böylece daha karamelize bir yüzey elde edersiniz.
Tavuk veya hindi ile yapmak isterseniz tavuğunuzun iyice piştiğinden emin olunca sosu aynı şekilde ekleyin. Tavuğu isterseniz pane harcı vs ile de kaplayıp, kızarttıktan sonra sosta karamelize edebilirsiniz.
Avokado soslu makarnayı tabaklara alıp üzerine somon dilimlerini paylaştırın. Biraz karabiber, ince doğranmış maydanoz veya yeşil soğan serpiştirin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder